top of page
  • Instagram
  • Beyaz LinkedIn Simge
  • Twitter
Ara

Dijital Dünyayı Çevreleyen Gerçek: Yankı

  • Yazarın fotoğrafı: Aslı Büyükbaş
    Aslı Büyükbaş
  • 14 Haz 2021
  • 2 dakikada okunur

Yankı uyandırmak, yankının altında kalmak, yankıyı aşmak. Hayatın kader dediğimiz, zamanı diğer anlardan farklılaştıran ve yeni bir biçime dönüştüren dakikaları ve bu dönüşümün ana parçası; yankı.


Yankı, kelime anlamıyla sesin bir yere çarparak az bir süre sonra geri dönmesiyle işitilen ikinci ses. Bizim ufak bir dönüşümle ele aldığımız anlamı ise duyguların bize çarparak az bir süre sonra geri dönmesiyle hissedilen ikinci uyarı. Söze insan ilişkilerinden başlayalım. İnsanların farklılıktan doğan benzeşme, dönüşme ve yeniden farklılaşma döngüsü birbirleri üzerinde yarattıkları yankıdan oluşur. Kişi sahip olduğu dünyasında kendine bir amaç edinebilmek için ya da amacını keşfedebilmek için çalışır. İnsanlar amacını doğru kavrayabilenler, amacını bulduğunu sananlar ve bulamayanlar olarak 3’e ayrılır. Gideceği yolu bilenler ve yolda karşısına çıkan gelişme ya da engelleri amacına ulaşmak adına doğru değerlendirenler yankı uyandırır. Yanılanlar ya da amacını hiç bulamayanlar ise yankı uyandıranların altında kalır. Tıpkı reklamcılık sektöründe olduğu gibi.


Bundan birkaç yıl öncesine kadar dijital dönüşüme girebilmek yalnızca bir lüks ya da markaların imajına yazılan bir artıydı. Şimdi ise gereklilik. Sonuç basit; dijital dünyaya adapte olabilen hayatta kalır. Peki, adapte olabilmek yeterli midir? Hayır, esas nokta adapte kalabilmek. Kozmetikten, teknolojiye, lüks markalardan, alt markalara herkesin tek bir çabası var; yankı uyandırabilmek. Ama esas olan yankıyı aşmak. Marka iletişimini, insan ilişkilerine benzetiyorum. Tıpkı iki insanın birbirine farklılıklarından doğan benzerlik ile çekilmesi gibi markalar da yarattıkları farklılıklardan, insanların hayatlarındaki duygulara dokunarak yaklaşır.


Gerçek olan hikaye yankı uyandırır


Farkındalık arttırmaya yönelik binlerce kampanya görüyoruz. Kadına şiddet, meme kanseri, Covid 19, obezite ya da trafik kuralları. Hepsi hayatımızın bir parçası olmasına ve tehditin tam ortasında olmamıza rağmen bu tehditler adına ne yapıyoruz? Gerçekten aklına yerleşen, seni etkileyen farkındalık projelerini düşün. Televizyon dizilerindeki karakterlerin ezberledikleri bir dakikalık metinleri dinleyerek farkındalığını artırabilir misin? Gerçek bir hikaye görmek, şiddete maruz kalan kadının sesini duymak, hastalığı atlatan kişinin duygularını dinlemek içimizdeki var olan duygulara dokunarak harekete geçiriyor. Tehditle ilk karşı karşıya kaldığımızda, karşı karşıya kalan biriyle karşılaştığımızda ya da ihtimalini var saydığımızda farkındalığımız beynimizde yankı uyandırıyor. Tek bir tweet, tek bir paylaşım bazen yüz binlerce dolarlık kampanyaların önüne geçiyor çünkü gerçek olan yankı uyandırıyor.


Dijital çağın tam olarak neresinde olduğunu neyi umduğunu ya da neden beklediğini bilmiyorum. Ama sonuca ulaştıracak noktayı biliyorum. Sesini çıkar, abartıdan uzaklaş, istenen gerçeği onlara ver.

Kendini anlatmak, projeni öne çıkarmak, diğerlerinden ayrıştırmak. Kelimeler sihirlidir. Tek bir cümleyi aynı kelimelerle birçok yöne çekebiliriz. Noktalama, vurgu, seslendirme, tavır. Hepsi söylediğin cümlenin kaderinin bir parçası. Tek bir cümleyle bile bir çok farklı yöne varabiliyorsak, kendimizi anlatırken yapabileceklerimizi hayal edin. Özgün, kararlı ve istikrarlı. Biliyorum yankı uyandırabilmek istiyorsunuz ama gerçeklikten uzaklaşır ya da fazlasını yapmaya çalışırsanız yankının altında kalırsınız. Ne demiştik, önemli olan yankıyı aşmak. Kendinizi en doğru şekilde ortaya koyun. Tarafınızı gösterin, amacınızı bilin. Yolda karşınıza çıkan her fırsatı değerlendirin. Unutmayın, bu yolda yankıyı aramıyoruz, yankı sizsiniz.

 
 
 

Comments


bottom of page